Şans ve kader kavramları, tarih boyunca filozoflar, din adamları ve bilim insanları tarafından tartışılagelmiştir. Kimi inanç sistemleri ve düşünce ekolleri, hayatımızın tamamen kaderimize bağlı olduğunu savunurken, kimileri de her şeyin tesadül ve rastlantılardan ibaret olduğuna inanır. Peki, gerçekten hangisi daha baskındır?
Determinist bakış açısına göre, hayatımızda yaşadığımız olaylar, belirli bir sebep-sonuç ilişkisi dahilinde gelişir. Şans ya da tesadüler gibi görünse de, aslında bu olaylar daha önceden belirlenmiş bir düzende ilerlemektedir. Ancak, kaos teorisi ve kuantum mekaniği gibi bilimsel disiplinler, evrende belirli bir rastgelelik unsurunun bulunduğunu ve her şeyin kesin bir düzen dahilinde ilerlemediğini ortaya koymaktadır.
Bu durumda, bireylerin kendi hayatlarını yönlendirme yetenekleri ön plana çıkmaktadır. Belli bir noktaya kadar hayatımızı planlayabiliriz, ancak bazen şans faktörü devreye girerek bizi farklı bir yöne sürükleyebilir. Bu yüzden, hem şansı hem de planlamayı dengeli bir şekilde ele almak, hayatta başarıya ulaşmanın anahtarı olabilir.
