Son yıllarda otomotiv sektörü, elektrifikasyon ve otonom sürüş teknolojilerinin etkisiyle büyük bir dönüşüm geçiriyor. Küresel ısınma, karbon salınımının azaltılması ve çevre bilincinin artması, elektrikli araçlara (EV) olan talebi hızlandırıyor. Önde gelen üreticiler, tamamen elektrikli modellere geçiş planlarını duyururken, hükümetler de elektrikli araç kullanımını teşvik eden düzenlemelerle süreci destekliyor.
Otonom araç teknolojisi ise şehir içi ulaşımda devrim yaratma potansiyeline sahip. Bu araçlar, güvenlik standartlarını artırmayı ve trafik yoğunluğunu azaltmayı hedefliyor. Ancak, bu teknolojinin tam anlamıyla benimsenmesi için altyapı yatırımları ve yasal düzenlemeler kritik öneme sahip.
2024 ve sonrası için beklentiler, batarya teknolojilerindeki gelişmelerin elektrikli araçların maliyetlerini düşürmesi ve şarj altyapısının yaygınlaşması yönünde. Aynı zamanda, otonom sürüşün daha erişilebilir hale gelmesiyle birlikte, bireysel araç sahipliği yerine mobilite hizmetlerinin ön plana çıkması bekleniyor.
